-HABER7 ÖZEL
Sosyal medyada yer alan Arap karşıtı söylemlerle ilgili çok çeşitli fikirler gündemde yer almakta. Ortadoğu’da kurulan diplomatik ilişkilere zarar verdiği ile ilgili söylemlerin yanı sıra ekonomik olarak da kaybettirdiği fikirler yer alıyor. Sosyal medyanın sık sık gündeminde olan Arap karşıtı söylemlerin perde arkasını, tarihsel dinamiklerini ve günümüze kadar uzanan bu sürecin nasıl ilerlediğini Prof. Dr. Yasin Aktay, Haber7 Muhabiri Dilan Can’a anlattı.
‘‘ARAPLAR BİZİ ARKADAN VURDU BİR PROJEDİR’’
Dilan Can: Son zamanlarda sosyal medya üzerinden Arapları hedef alan söylemlerin altında neler var? Siz bu süreci nasıl değerlendirirsiniz…
Prof. Dr. Yasin Aktay: ‘’Aslında Arap karşıtlığı diyebileceğimiz bir ideolojinin Türkiye’de her zaman bir karşılığı oldu. Özellikle 1. Dünya Savaşı dönemi yaşanan bazı hadiseler Türk Milli İdeolojisini etkiledi. Mesela eğitim müfredatlarında da maalesef işte ‘’Araplar bize arkadan vurdu’’ denilerek insanlara ezberletilen bir bir efsane var. Bu bir hurafe aslında. Bu olayın aslı şu şekilde, savaş esnasında Şerif Hüseyin denen bir kişinin savaş esnasında saf değiştirmesiyle oluşmuş bir söylem. Savaş esnasında bize birçok başka insanlar da ihanet etti. Ama sadece Araplar üzerinde durulmuş olması Araplarla Türkleri birbirinden koparmaya çalışan bir projeydi. Çünkü bu projede Osmanlı coğrafyasının tamamen paramparça edilmesi ve her parçanın diğerine düşman edilmesi gerekiyordu. Nitekim Araplar nezdinde de başka efsaneler müfredatlarında vardı. Türklerin asırlarca onları sömürmüş oldukları, onların aslında gerçek gelişimini engellemiş olduklarına dair bir takım efsaneler anlattılar. İki tarafta birbirine kışkırtılarak işlenen bir projeydi. Bu yerli bir proje değil.’’
‘’KORKUYORLAR’’
Dilan Can: Peki hocam neden böyle bir projeye gerek duyuldu? Bu projenin altında yatan sebep nedir?
Prof. Dr. Yasin Aktay: ‘’Birinci Dünya Savaşı’nın en bariz sonucu zaten bu. İki kavmin yani Araplarla Türklerin birbirlerinden kopartılmasıdır. Çünkü oradan bir güç çıkıyor. O güçten medeniyet çıkıyor. Çıkan güçten korkuyorlar. Selçuklu İmparatorluğu ile birlikte Araplarla Türklerin birbirleriyle hep dayanışma içerisinde olmasından mütevellit büyük bir İslam medeniyeti çıkmıştı. Osmanlı medeniyeti, dünyaya hükmeden imparatorluk. Ya dolayısıyla Araplarla Türklerin birlikte olması her zaman tarihte çok önemli bir gücün, önemli bir alternatifin mevcut medeniyet iddiasına karşı daha büyük bir iddianın ortaya çıkma ihtimalini barındırıyor. Onun için bu ikisinin bir arada olmamasını istiyorlar. Bu dönemde çok şükür halklar bu anlatıya itiraz ediyorlar. Halklar bu hurafelere inanmıyorlar.’’
‘’CÜMLE KURAMAZSINIZ ÇÜNKÜ CÜMLE ARAPÇADIR’’
Prof. Dr. Yasin Aktay: ‘’Bakın bu topraklar geçmişi olan tarihi güçlü olan topraklardır. Dünyanın merkezi gözüyle bakılıyor. Bu sebeple çıkarılan bu hurafeler bizi birbirimize kırdırıp o kırgınlıktan faydalanmaktır. Çoğu kişi artık bunun bilincinde. Yahu bir ırkın bir ırkı üstün görme potansiyeli olabilir mi? İsterseniz dilimize bakalım, dilimizde 6-7 bin kelime vardır. Bunları dışladığınız zaman Türkçe diye bir şey kalmaz. Türkçe’de cümle kuramazsınız çünkü cümle Arapçadır. Dolayısıyla bugün Araplarla Türkleri birbirinden öyle kolay kolay hiç kimse ayırt edemez’’
‘’BÜTÜN AVRUPA’NIN GÖZÜ ORDAYKEN ONLARIN GÖZÜ BİZDE’’
Dilan Can: Günümüzde bu karşıt söylemler sizce neden tekrar ortaya çıktı?
Prof. Dr. Yasin Aktay: ‘’Ancak son zamanlarda ortaya çıkan bu söylemler biraz bu yakınlaşmayı sabote etmek üzere bilinçli olarak işleyen bir mekanizma yani. Bu çok da halkın kendi içerisinde ürettiği bir şey olamaz. Çünkü halkımız şu anda Araplarla Türklerin, Türklükle Araplığın iç içe olduğunun şuurunda. Türkiye son zamanlarda Arap dünyasına yaptığı yeni açılımlarla, Arap dünyasından önemli ölçüde bir sempati devşirmiş durumda. Ama bilhassa son zamanlarda Arap coğrafyasında biriken bir sermaye var bu sermaye herkesin ilgisini çekiyor. Herkese cazip geliyor. Bütün Avrupa ülkeleri bu sermayeyi kendilerine çekmek için akla karayı seçiyorlar. Büyük kampanyalar düzenliyorlar. Türkiye hiçbir kampanya düzenlemeye ihtiyaç duymaksızın son yirmi yılda yaşamış olduğu dönüşümler dolayısıyla bu sermayeyi doğal olarak çekiyor. Çünkü son yirmi yılda ortaya konulan Türkiye performansı Arap dünyasının ilgisini çekiyor. Bilhassa Recep Tayyip Erdoğan figürü AK Parti’nin ortaya koyduğu icraatlar ve performansı hatta Arap – Türk dünyasına yönelik bakış açısını değiştirmiş olması, Arap dünyasına çok cazip geliyor ve hiçbir özel kampanyaya ihtiyaç duymaksızın sermaye akışı, turizm akışını alıyor Türkiye. Ve bu Türkiye’ye çok yarıyor açıkçası, buradan da çok büyük bir enerjinin çıkma ihtimali çok yüksek.’’
Prof. Dr. Yasin Aktay ile iki bölümlük röportajımızın ilk bölümünü sizler için paylaştık. Arap ırkçlığının ekonomiye maliyetini konuştuğumuz röportajımızın ikinci bölümünü önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız…