KEY:

Genç WIlly beyazperdede

İngiliz yazar Roald Dahl’ın (1916-1990) “Charlie’nin Çikolata Fabrikası”, “Matilda”, “The Witches (Cadılar)”, “Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki)”, “James and the Giant Peach (Dev Şeftali)”, “Şeker Henry’nin İnanılmaz Öyküsü” gibi çok sayıda eseri sinemaya uyarlandı. “James Bond”un yazarı Ian Fleming’in çocuk öyküsü “Chitty Chitty Bang Bang”in (Uçan Araba/1968) senaryosunu, Bond filmi “You Only Live Twice”ın (İnsan İki Kere Yaşar) özgün senaryosunu da Dahl yazdı. Sinemaya uyarlanan romanları arasında en büyük ilgiyi “Charlie’nin Çikolata Fabrikası” gördü. İlk versiyonu 1971’de Mel Stuart yönetti, çikolata fabrikasının sahibi Willy Wonka’yı Gene Wilder oynadı. Tim Burton, 2005’te çektiği ikinci çevirimde Wonka rolünü gözde aktörü Johnny Depp’e verdi. En son, en yeni versiyonu Ayı Paddington filmleriyle tanınan Paul King gerçekleştirdi. King bu kez genç Willy’nin dünyanın en iyi çikolatacısı olmadan önceki dönemini, iyimserliği, enerjisi, hayal gücü ve annesinin manevi desteğiyle nasıl tüm engelleri aşıp sonunda ünlü Willy Wonka oluşunu aktarıyor izleyiciye.

MUTLULUK VE YAŞAMA SEVİNCİ

William Turner tablosunu andıran kalın sis tabakasının içinden çıkan genç Willy’nin pastel renklerden oluşan siluetini görürüz açılış sekansında. Yedi yıl dünyayı dolaştıktan sonra genç adam şapkasındaki hayallerle karaya çıkar. Naif çikolatacının en büyük hayali Galeries Gourmet’de dükkân açıp annesine verdiği sözü tutmaktır. Bu ülke karanlık, gölgelerle kaplı, umudunu yitirmiş yoksul insanlarla doludur. Willy’nin ilk karşılaştığı engel kapitalizm olur, açgözlü-ler ihtiyacı olanları sömürürler, yoksulların başarı-larını tehdit olarak görürler. Dünyanın kötümser yüzünü gören Willy çaresizlere, yoksullara hayal, sihir, umut dağıtınca karşısında Galeries Gourmet’nin çikolata kartelini, yozlaşmış polis müdürünü, çikolatasever 500 rahibi görür. Fred Astaire ile Ginger Rogers’ın müzikal komedilerinden, fotoğrafçı Bill Brandt’ın sisli kentler karelerinden esinlenen Paul King, Jean-Pierre Jeunet’ye hayran olduğunu açıklıyor:

“Ayı Paddington’da Amélie’ye, Wonka’da Délicatessen’e (Şarküteri) göndermeler yaptım, saygıda bulundum. Bir gün ona mektup yazmayı düşünü-yorum.”

ETKİLEYİCİ KURGU

Müzikal komedi Wonka’da koreografiler, danslar, yapım tasarımları, müzik, şarkılar, oyuncular çok başarılı. Çılgın bir uyumla birbirine geçen kurgunun komik zamanlaması etkileyici. Genç oyuncular Timothée Chalamet, Calah Lane ışıldıyorlar. Umpa Lumpa rolünü Hugh Grant’e oynatmak dahice. “Umpa Lumpa’lar alaycı, yargılayıcı ve zalimler. Bu kadar kötü bir karakteri ancak Hugh oynardı” diyor King. Grant’le Chalamet’nin ikili planları çok komik. Rowan Atkinson (Bay Bean) başrahipte, Olivia Colman hancı kadında, sürekli çikolata yemekten gittikçe şişmanlayan polis müdüründe Keegan Michael Key olağanüstü.

İngiliz sinemasının yıldızlarını keskin, tipik İngiliz mizahını, görsel komediyi, ince ayrıntıları ustaca kullanan Paul King, senaryosunu Simon Farnaby’yle yazdığı Wonka’da, “Yoksul olsanız bile hiçbir zaman hayal kurmaktan vazgeçmeyin, hayallerinize sımsıkı sarılın” diyor. Eğlenceli, enerji dolu, sımsıcak, rengârenk, bol çikolatalı, mutluluk, yaşama sevinci veren yeni yıl ve Noel öncesi keyifle izlenecek görsel bir şölen Wonka.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir