Bahçeli’den boykot çıkışı: Türk milleti tuzağa düşmeyecek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, boykot çağrılarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada “Esnafımıza, eşrafımıza, velhasıl sosyal ve ekonomik hayatımıza boykot maskesiyle operasyona kalkışmanın tarif ve tercümesi ifade ve düşünce hürriyetiyle, demokratik hak ve kazanımlarla bağdaşmayacağı gibi vatan ve millet sevgisiyle de izah ve ifade edilemeyecektir. Fakat Türk milleti tuzağa düşmeyecek, oyuna gelmeyecek, sırtına hançer sallayan ve kale içinde yuvalanmış siyasi sömürgecileri affetmeyecek ve inanıyorum ki, kaçınılmaz bedeli muhataplarına ödetecektir” dedi.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

– Tarihin omuzlarına basarak ilerlemek yerine tarihi omuzlayıp devletin ve milletin istikbal haklarını hasbi ve hadim bir ruhla savunan liderler sınırlanmış devir ve dönemlere sığmayan ve sıkışmayan özelliktedir. Bilinen ve kolay yollardan geçmektense cesurca yeni yollar açıp risk ve tehlikeleri göğüsleyenler, bununla da kalmayıp canı yürekten, cansiperane ve civanmert mücadeleleriyle öne geçenler her zaman takdir, tebcil ve tebrike layıktır. İşte böylesi liyakat ve liderlik vasıflarına sahip olan merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in Türk siyaset ve devlet hayatında muhterem ve müstesna bir mevkii bulunmaktadır. Ebediyete irtihalinin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen ona duyduğumuz hürmet ve muhabbet hiç azalmamış, hiç zayıflamamıştır. Türkeş Bey’in yaktığı meşale günbegün daha da güçlenerek hem ülkücü gönülleri aydınlatmakta hem de milletimizi heyecanlandırıp kutlu hedeflere ulaşma azmini kamçılamaktadır. Elbette insan fani, dava bakidir. Sonlu hayatın sonsuz ve sınırsız ülkülerini tıpkı bir bayrak gibi taşımak ancak ve ancak davasının onur ve varoluş potasında fedakarlığın sıcaklığıyla eriyen yüksek vasıflı insanların harcıdır.

‘VATAN VE MİLLET SEVGİSİYLE İZAH EDİLEMEYECEKTİR’

– Bu saygın karakteristik niteliği onu, devlet ve siyaset alanında daha ilkeli, daha itibarlı, daha iradeli duruşuyla temsil ve temayüz edilmesini sağlamıştır. Türk milletinin, Türkiye’nin ve Türk dünyasının özlemlerini 80 yıllık ömrüne muazzez bir mücadele azmiyle serpiştirmiş, geçmiş ile gelecek arasında inanç, ülkü ve fikir köprüsünün kurulmasına yılmayan bir mizaçla hizmet etmiştir. Şurası muhakkaktır ki, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliği davası bir yanda Türkiye’nin umut halesi, diğer yanda da gönül ve kültür coğrafyalarımız ile mazlum toplumların uyanış hareketidir. Türkeş Bey, karmaşa içindeki sadeliği gören, karanlıkta saklı duran ışığı gösteren, durgun yüzeyin dip akıntısını fark eden, zorlu etapları fırsat ve fikir akımına çevirmesini bilen bir liderdi. Tıpkı bugünlere benzer şekilde, azgın ve şımarık bir azınlığın tahakkümü suretiyle oligarşik meramlarını icra ve infaz etmelerinin önünde direniş kuvveti olmayı, Türkiye karşıtlarının habis senaryolarını kararlılıkla reddetmeyi başarmıştı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin müessir siyaset felsefesi ‘önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ anlayışıyla tebarüz etmiştir. Bu kapsamda her şeyden önce Türkiye ve Türk milletinin varlığı, birliği, bekası, toplumsal huzur ve barışı esas ve ehemmiyetlidir. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde devletine, hukukuna, milli kurumlarına, milli ekonomisine ve meşru hükümetine demokrasi dışı vasıtalarla cephe açan, devamlı şiddet saçan bir muhalefet anlayışına tesadüf edilmemiştir. Sorumsuz ve soysuz bir siyasi çarpıklığın kendi ülkesine ıslah ve terbiyeden muaf bir ihtiras tufanıyla, aynı zamanda kaotik bir zihniyetle saldırması olağandışı vakıa olup milli güvenlik tehdididir. Esnafımıza, eşrafımıza, velhasıl sosyal ve ekonomik hayatımıza boykot maskesiyle operasyona kalkışmanın tarif ve tercümesi ifade ve düşünce hürriyetiyle, demokratik hak ve kazanımlarla bağdaşmayacağı gibi vatan ve millet sevgisiyle de izah ve ifade edilemeyecektir. Türkeş Bey bu tip fiili Türkiye düşmanlığına teşne odaklarla nasıl kıran kırana mücadele etmişse bugün de söz konusu mücadelenin fevkindeki dirayetimizle, sarsılmaz tavrımızla safımız ve durduğumuz yer devletimizin ve milletimizin yanıdır. Utanç duyulan, ucuzluğu aşikar olan, uçurum dibine konuşlanan siyasi muhalefetin melun ve menfur gayesi Türkiye’nin mahvına ve ekonomik çöküşüne doğrudan hizmettir. Fakat Türk milleti tuzağa düşmeyecek, oyuna gelmeyecek, sırtına hançer sallayan ve kale içinde yuvalanmış siyasi sömürgecileri affetmeyecek ve inanıyorum ki, kaçınılmaz bedeli muhataplarına ödetecektir. Güya demokrasiyi diline dolayıp düşman taktikleriyle ve organize halde Türkiye’yi zor duruma düşürmenin çabasında olan siyasi hizip ve yolsuzluk şebekesi çok derin hayal kırıklığına uğrayacaktır.

‘AYNI ÜLKÜLERİN MERKEZİNDEYİZ’

– 56 yıl önce nerede duruyorsak gelişmiş ve güçlenmiş fikir ve siyaset yapımızla aynı sevdaların, aynı düşüncelerin, aynı ülkülerin merkezindeyiz. Merhum Türkeş Bey’in dava, siyaset ve fikri çizgisi de Milliyetçi Hareket Partisi’yle bir ve beraberdir. Bunun hilafına nifak üretimi yapan istismarcı ve inkarcıların hevesleri ise boşunadır. Vefatının 28’inci yıl dönümünde, yani 4 Nisan 2025 Cuma günü, şahsımın kurucusu olduğu ‘Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı’nın yeni hizmet binasının açılışının yapılacak olması gerçek bağlılığın, eksilmeyecek vefanın, bitmeyecek saygı ve sevginin tezahürüdür. Bu duygu ve düşüncelerle Alparslan Türkeş hizmet binasının hayırlı olmasını diliyorum. Vatan ve millet sevdasının nişanesi ve partimizin kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere, bütün ülkücü şehitlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle anıyor, manevi hatıraları önünde tazimle eğiliyorum. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum. Mekanlarının cennet, ruhlarının da şad olmasını niyaz ediyorum.

Related Posts

AKP’nin PKK ile kurduğu ortaklığın hedefi: ‘Bölünmezlik’ ve ‘Laikliğin’ kaldırılması

PKK terör örgütünün; Lozan Barış Antlaşması ve 1924 Anayasası’nı hedef alarak kendini feshettiğini açıklamasının ardından yeni anayasa tartışmaları da hareketlendi. Bu kapsamda iktidarın yeni anayasaya yönelik kaynak çalışması olan “1982 Yerine 2023 Anayasası” sempozyumunda; “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir” ile “Türkiye devleti bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir” hükümlerinin dokunulmazlığının kaldırılması istenmişti.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara: Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında ülkesinin barışın ve birliğin toprağı olacağına söz vererek, “Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz. Eski rejimin halkımızı parçalamayı amaçlayan anlatılarını canlandırmasına …

Rusya: Donetsk’te Mihaylovka yerleşim yerini ele geçirdik

Rusya: Donetsk’te Mihaylovka yerleşim yerini ele geçirdik

Her yerde aranıyordu: Kayıp genç kız müebbetle karşı karşıya

İngiliz genç kız Bella May Culley, ailesinin aramaları sonucunda Gürcistan’daki bir hapishanede bulundu. En son Tayland’da görülen genç kız, uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla müebbet hapisle karşı karşıya.

İsrail bir gazeteciyi daha öldürdüğünü itiraf etti!

İsrail ordusu Gazze’ye ölüm yağdırmaya devam ediyor. İsrail ordusu tarafından, geçtiğimiz gün Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta bulunan Nasır Hastanesi’ne düzenlenen saldırıya ilişkin açıklama yapıldı. Söz konusu açıklamada, ordunun, İsrail iç …

Araştırma: 7 diş macunu markası ağır metal içeriyor

Amerika’da yapılan bir araştırmada, çocuklar için bazı diş macunu markalarının ağır toksik ağır metaller içerdiğini ortaya koydu.