15 yılda 15 bin kişi öldü

“`html

İklim Krizi ve Orman Yangınlarının Sağlık Üzerindeki Etkileri

Son yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinin getirdiği orman yangınlarının Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu ortaya koydu. Yangın dumanı ile birlikte ortaya çıkan ekonomik kaybın ise her yıl katlanarak arttığı belirtiliyor.

Nature Communications Earth & Environment dergisinde yayımlanan çalışmada, 2006’dan 2020’ye kadar olan 15 yıllık süreç incelendi. Araştırmaya göre iklim krizi nedeniyle oluşan orman yangınlarının sonucu olarak, maruz kalınan küçük partiküller dolayısıyla yaklaşık 15 bin insan yaşamını yitirdi. İklim değişikliğinin Amerikan ekonomisine toplam maliyetinin ise yaklaşık 160 milyar dolar seviyesine ulaştığı ifade ediliyor.

Yıllık Ölüm Sayısı: 130 ile 5.100 Arasında

Bu çalışma, yıllık ölümlerin 130 ile 5.100 arasında değiştiğini ve en yüksek travmanın Oregon ve Kaliforniya gibi eyaletlerde görüldüğünü ortaya koyuyor; bu eyaletler geçtiğimiz yaz büyük orman yangınları ile başa çıkmak zorunda kalmıştı.

Harvard Tıp Fakültesi‘nden Prof. Dr. Nicholas Nassikas, gözlemlerini şöyle dile getirdi:

– Orman yangınları sıklıkla duman kaynaklı sağlık sorunlarını daha belirgin bir hale getiriyor. Bu nedenle, ekibimle birlikte şu sorunun cevabını aradık: “Değişken sağlık koşullarında yaşanan ölümler, ne anlama geliyor ve bu neden olası en kötü sağlık sonuçlarına yol açıyor?”

Emory Üniversitesi‘nden iklim değişikliği ve hava kirliliği uzmanı Profesör Lisa Thompson, bu araştırmanın iklim değişikliğinin ölüm üzerindeki etkilerini inceleyen ilk ve öncü çalışmalardan biri olduğunu vurguladı.

Çalışmanın yazarları, orman yangını dumanına bağlı ölümleri inceleyerek bu dumanın yol açtığı PM2.5 adı verilen ince partikülleri hedef aldı.

PM2.5 Nedir?

  • Soluduklarımız, azot, oksijen gibi atmosferik gazlar, su buharı, toz ve kimyasalların birleşimden oluşur.
  • Solunum esnasında, bu karışımdaki partiküller akciğerlere ulaşır.
  • Burun gibi nemli hava yollarımızın filtre sistemi sayesinde büyük parçacıklar akciğerlere ulaşamaz; however, 2.5 mikrondan ince partiküller geçebilir.
  • 10 mikron ve altındaki toz, polen ve küf gibi parçacıklar PM10 olarak tanımlanırken, yanma nedeniyle oluşan daha ince parçacıklar PM2.5 olarak adlandırılır.
  • PM2.5, insan saç telinin kalınlığının yaklaşık %3’üne karşılık gelir ve elektron mikroskobu ile tespit edilebilir. Bu ince partiküllerin kan damarlarında birikerek kalp hastalıklarına yol açabileceği bilinmektedir.

Bu ince partiküller akciğerlere derinlemesine nüfuz edebilir ve kısa vadede öksürüğe, gözlerde kaşıntıya sebep olabilir. Ancak uzun vadede ciddi sağlık sorunlarını tetikleyip mevcut hastalıkları daha da kötüleştirebilir; özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlılar bu tehlikeye daha yatkındır.

Dünya Genelinde 4 Milyon Ölüm İddiası

Sağlık Etkileri Enstitüsü, PM2.5 kirleticisinin dünya genelinde yaklaşık 4 milyon ölümle ilişkilendirildiği tahmininde bulundu. Orman yangınlarından kaynaklanan dumanın diğer kaynaklardan daha zararlı olduğuna dair kanıtlar da mevcut. Yangınlar, şehirlerde daha toksik maddeleri ateşe verdiğinde, risk durumu daha da artmaktadır.

Birçok araştırma, fosil yakıtların yakılmasının iklim değişikliği ile olan bağlantısını ve bunun sonucunda Kuzey Amerika’daki yangınlarda görülen artışı ortaya koyuyor. Küresel ısınmanın, batıda kuraklık ve aşırı hava olaylarını artırdığı da belirtilmektedir. Kuru koşullar, bitkilerin su ihtiyacını azaltıyor ve bu da yangınlara zemin hazırlıyor. Normalin üzerinde kuru olan bitki örtüsü ve yüksek sıcaklıkların birleşimi, yangınların sıklığını, şiddetini ve atmosferdeki duman yoğunluğunu artırıyor.

Alevler Uzakta Olsa Bile Etkileri Hissediliyor

Syracuse Üniversitesi‘nden Profesör Jacob Bendix, bulgular karşısında derin bir şaşkınlık yaşadığını belirtti:

– Bu veriler gerçekten dikkat çekici. İnsanların uzaktaki yangınları basit bir rahatsızlık olarak görme eğilimi var, ancak bu çalışma etkilerin ne denli kapsamlı olduğunu gözler önüne seriyor.

Çalışmanın yazarları, geçmiş verileri inceleyerek orman yangınlarının iklim krizine ne ölçüde katkıda bulunduğunu belirlemeye çalıştı. 2006 ile 2020 yılları arasında mevcut iklim koşulları ile simülasyonlar arasında karşılaştırmalar yapıldı. Bu süreçte, orman dumanındaki PM2.5 seviyeleri hesaplandı ve bu partiküllerin ölüm oranları üzerindeki etkileri değerlendirildi.

Yapılan Araştırmalar Güçlü Kanıtlar Sunuyor

İlgili çerçevede, 2006 ile 2020 yılları arasında orman yangını PM2.5 maruziyeti kaynaklı ölümlerinin %10’unun iklim krizine atfedilebileceği ortaya konmuş durumda. Özellikle ABD’nin batısındaki bazı bölgelerde, ölüm oranları %30 ila %50 arasında artış göstermektedir.

Stanford Üniversitesi‘nde çevresel politikalar üzerine ders veren Marshall Burke, iklim değişikliği ile yangınlar arasındaki bağlantı hakkında sağlam kanıtlar olduğunu, ancak uygulamanın daha karmaşık olduğunu belirtti.

Johns Hopkins Üniversitesi‘nde iklim ve enerji politikası üzerinde çalışan Patrick Brown, bu çalışmayla bazı endişelerini paylaştı. Birkaç kavramsal sorun olduğuna dikkat çeken Brown, iklim krizinin nedenleri arasında yerel faktörlerin yeterince değerlendirilmediğini ifade etti.

Brown, karbonsuzlaşmanın, iklimin ısınmasını engellemek adına tek çözüm olduğu sonucuna varılabilir endişesini taşıyor:

– Acil yaşam kurtarıcı önlemler; yakıt kısıtlamaları, kontrollü yakmalar, ateşleme kaynakları üzerinde düzenlemeler ve halk sağlığı çabaları gibi yöntemler başka çözümler olabilir,” dedi.

Yapılan çalışma, sera gazı emisyonları azaltılmadan orman yangını dumanından kaynaklanan ölümlerin artacağı gerçeğini gösteriyor. Ancak, bireysel, toplumsal ve ulusal düzeyde farkındalık yaratmak ve bu durumla başa çıkabilecek politikaların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.

Bu tür yöntemleri uygulamak için geç kalmadan harekete geçmenin zamanı gelmedi mi?

*** The Guardian

“`

Related Posts

AKP’nin PKK ile kurduğu ortaklığın hedefi: ‘Bölünmezlik’ ve ‘Laikliğin’ kaldırılması

PKK terör örgütünün; Lozan Barış Antlaşması ve 1924 Anayasası’nı hedef alarak kendini feshettiğini açıklamasının ardından yeni anayasa tartışmaları da hareketlendi. Bu kapsamda iktidarın yeni anayasaya yönelik kaynak çalışması olan “1982 Yerine 2023 Anayasası” sempozyumunda; “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir” ile “Türkiye devleti bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir” hükümlerinin dokunulmazlığının kaldırılması istenmişti.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara: Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında ülkesinin barışın ve birliğin toprağı olacağına söz vererek, “Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz. Eski rejimin halkımızı parçalamayı amaçlayan anlatılarını canlandırmasına …

Rusya: Donetsk’te Mihaylovka yerleşim yerini ele geçirdik

Rusya: Donetsk’te Mihaylovka yerleşim yerini ele geçirdik

Her yerde aranıyordu: Kayıp genç kız müebbetle karşı karşıya

İngiliz genç kız Bella May Culley, ailesinin aramaları sonucunda Gürcistan’daki bir hapishanede bulundu. En son Tayland’da görülen genç kız, uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla müebbet hapisle karşı karşıya.

İsrail bir gazeteciyi daha öldürdüğünü itiraf etti!

İsrail ordusu Gazze’ye ölüm yağdırmaya devam ediyor. İsrail ordusu tarafından, geçtiğimiz gün Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta bulunan Nasır Hastanesi’ne düzenlenen saldırıya ilişkin açıklama yapıldı. Söz konusu açıklamada, ordunun, İsrail iç …

Araştırma: 7 diş macunu markası ağır metal içeriyor

Amerika’da yapılan bir araştırmada, çocuklar için bazı diş macunu markalarının ağır toksik ağır metaller içerdiğini ortaya koydu.